Mutluluğu aramak için çıktığımız bu yolda çoğu kez bazı taşlara takılıp geri döndüğümüz olmuştur. Hep daha iyisini ararken daha da dibe indiğinizi hissettiniz mi?
Aklınızda pek çok fikir olur ve bunlar paraya çevrilebilir derken birden her şey değişir. Güzel bir ilişkiye başlamak üzeresinizdir tamda aradığınız kişidir. Bir eksik var der vazgeçersiniz.
Sağlıksız olmak için hiçbir fizyolojik sebep yoktur ama her sabah yorgunum diye kalkarsınız. Her attığınız adım bir korku ile karşılaşıyordur. Bazen doğarken getirdikleriniz bazen de bu tekamülünüzde yaşadığınız olumlu ya da olumsuz öğretiler hayattaki adımlarınızı etkiler. Bilinçaltınızda derinlere ittiğiniz tüm korkular bugününüzü şekillendirmeye başlar. Siz bu sarmaldan çıkmaya çalıştıkça hep olmuyormuş hissi sizi sarmalamaya başlar.
Zihnimiz dram yaratmaya ve onu çoğaltmaya meyillidir. Yaşadığınız hayattan tüm hüzünlü ve mutsuz hissettiğiniz anları çeker ve bundan bir hayat çizgisi yaratır. Oysa doğarken seçtiğiniz ve deneyimlediğiniz yolculuğunuz, her zaman tekamülünüze katkı doludur.
Hangi deneyimi nasıl karşılayacağınız ise belirlenmiş parametrelerdeki seçimlerinize bağlıdır. Başlangıç noktasındaki duyguyu bulma arayışınızda, siz isterseniz dram da sonsuz olur, mutlulukta. Siz hangisini yaşamayı seçerseniz o olursunuz. Ben bana nasılsınız diye soranlara ‘‘HARİKA’’ diyorum. Çünkü ben her günü böyle yaşamayı seçiyorum.
Kendinizi duygusal olarak baskı altında hissettiğiniz günler olmuştur tabi. Bu evren deneyimleme evreni ise bu çok normal değil mi? Ben artık biliyorum ki duyguların doğasında geçici olmak var. O nedenle zaman olmakta olanı nasıl geliştireceğimize bakarken, yol ayrımlarında bakıyorum duruyorum dinliyorum…
Yaşamayı seçeceklerime doğru yol almanın tadını çıkartıyorum. Kolay olmuyor tabi ani karar da vermem gerekiyor bazen. Zihnim hep dur diyor ama ben artık kalbimi dinlemeyi sezgilerime güvenmeyi öğreniyorum.
Çünkü yol dediğin hep öğrenmektir aslında.
Ve mutluluk hiçbir koşula bağlı olmayan bir olma halidir.