Sözlerimizde hep bir arayış var. Kimimiz hangi yolda yürüyeceğini arıyorken, kimimiz yol arkadaşını arıyor.
Sizce bu koskoca evrende var olmamızın bir nedeni olmalı mı? Bence evet. Bu dünyaya sadece günlük ihtiyaçlar için gelmiş olamayız diyeli 13 yıl olmuş. Kendimi anlamak için yola çıktığımda aklımda birçok soru vardı. Sadece çalışacak mıyım? Planım evlenip çocuk doğurmak mı? Gerçekten aldığım eğitimleri bir yerde bir nedenle kullanabilecek miyim? Olmak istediğim yerde miyim?
Bugün bu noktadan baktığımda diyorum ki, sorgulama başladıysa değişim geliyor demektir. Yavaş yavaş çözümlemeler başlayacaktır.
Dünya da doğumla birlikte bize öğretilmek istenenler yüklenmeye başlıyor. Beslenme ihtiyacını gidermek için kaşık tutmaktan, yaşama tutunmak için gereken korunma ihtiyaçlarına her şey tek tek işleniyor. Aslında DNA kodlarımız sebebiyle pek çok şeyi bilerek geliyoruz bu dünyaya. Bunları çözümlemek için sadece gelişim zamanına ihtiyacımız var. Evren varoluşa, beslenme, barınma, üreme, korunma olarak bakıyor. En ilkel insanla ihtiyacımız ortak. Bunları zamanla hallettik ama gelişen teknoloji ile artık ihtiyaçlarda değişmeye başladı. Bunun bir nedeni var. Çünkü artık varoluş kodları değişmeye başladı. İnsan ırkı artık başka şeyleri de sorgulamaya başladı.
Bilinen şu ki, evrende ışık hızından daha hızlı bir şey yok. Ancak bir zamanlar Newton kanunları da tek gerçekti. Her şey değişir. Bu nedenle gerçeklik sadece görebildiğimiz kadardır. Bir gün anlayabileceğimiz donanıma geldiğimizde bu da görünür olacaktır. Şimdi gelecek nesillerin barınması ve korunması, insan ırkının devamı için evrende yeni yerler arayan bizler, kendi içimizde bulunan evreni keşfetmek için iç yolculuklara da çıkıyoruz.
Fiziksel bedenimiz dışında da ihtiyaçlarımız var. Neşeli olmak, huzurlu olmak, mutlu olmak, tüm duygularda dengede olmak, değerli olmak, güvenebilecek insanlara sahip olmak, özgüven sahibi olmak. Bunlara benzer tüm duygular için içe dönüp bakmamız gerekiyor. Ruhsal bedende aradığımız her şey sadece orada çözümlenebilir. Bir sebebe bağlı mutluluk olma hali değildir. Tüm duygularda dengeyi deneyimlemek için önce bu duygularla sınanmak gerekir. Başkalarının sınavları ancak sizin hayatınızda örtüşüyorsa deneyime dönüşebilir. Tek gerçek sizde olandır. Herkes kendi yaşam amacını bulmaya çalışırken kendine özel bir yol yürür. Bu yol önce içeri doğru olur.
Derin bir okyanusa dalıp önce orada olmanın keyfini çıkartmak gibi düşünün. Bu deneyim düşündüğünüzden daha derin ve her anı macera dolu olacak. Tüm deneyimlemek istediğiniz duygu için ödülünüzü alarak çıkacaksınız derinlerden. Bazen orada kalmak isteyeceksiniz, bazen de hemen alıp çıkmak. Bu derin dalışın mutlaka bir çıkışı olacak. Bu çıkış hep içten dışarı doğru olacak. Kendinize doğru bakacağınız bir maceraya hazır olduğunuzda keşif size mutlaka keyif verecek. Şimdi arayışınıza yön verme günü geldiğinde dünya deneyimlerinizi unutmayın. Burada olmak için bu deneyimi almak için geldiniz. Tamamen irade de mantık ve duygularınızı dengeleyerek yürüyün yolunuzu. Ancak ilk adım tamamen teslimiyet olsun ki bu yolculuk bir şölene dönüşebilsin. Kendinizi teslimiyetle arayın.
Çünkü demiş ki Mevlana;
“Aradığın şey de seni arıyor”
Sevgiyle…